Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
KENT EKOSİSTEMLERİNDE, İNSAN-CANLI İLİŞKİLERİ
Kent ekosistemlerini oluşturan canlı ve cansız varlıklar birbirleri ile sürekli etki ve
ilişki halindedir. Ekosistemin canlı ögelerini insanlar, hayvanlar, bitkiler, mikroorganizmalar
ve diğer canlılar oluştururlar. Yapay olarak oluşturulmuş olan kent ekosistemindeki canlılar
arasında var olan ilişkiler insan merkezli olarak ve insanlar tarafından düzenlenmeye çalışılır.
İnsan merkezli olan bu yaklaşım kent içinde insanın rahat, sağlıklı ve mutlu bir yaşam
sürmesini hedefler. Bu noktada kent içinde insan ve diğer canlı varlıklarla olan ilişkilerin
düzenlenmesinde, toplumun sosyo kültürel, dinsel ve sağlık gibi hassasiyetleri gözetilmek
zorundadır. Örneğin bir kültür bir hayvan veya bitki türünü önemser ve ona kent
ekosisteminde öncelik verebilir. Bu yaklaşım bir başka kültüre ait insanlar tarafından
yadırganabilir. Esas olan toplumun çoğunluğunun mutlu ve sağlıklı yaşaması olduğuna göre
burada büyük çoğunluğun talebi doğrultusunda düzenleme yapmak daha akılcı bir yaklaşım
gibi görülebilir. Belki de bu durumda bir referandum yaparak, buna göre bir düzenleme
yapmak daha doğru bir yaklaşım olarak kabul edilebilir. Ancak bu yaklaşım sağlık sorunları
gibi bireyin doğrudan yaşamını etkileyecek olması nedeni ile her zaman doğru olamayabilir.
Örneğin akasya ağacını çok seven bir insan, akasya çiçeğinin polenlerinin çok alerjen
olduğunu bildiği halde -yakın komşusunun da polen alerjisi olduğunu bildiği halde-
bahçesinde bu ağacı yetiştirmesi, komşusunun sağlığını hatta yaşamını bilerek tehlikeye
atması anlamına gelir. Burada ahlaki ve doğru olan bir insanın görsel zevkimidir? yoksa diğer
insanın sağlığımıdır? Bu noktada eşitli parametreleri içermesi nedeni ile kent ekosistemlerinin
düzenlenmesi bilgi temelli ve bireylerin sağlıkları göz önünde tutarak yapılmalıdır. Toplumun
çoğunluğu talep etse dahi insan sağlığına zarlı olduğu bilinen bitkilerin kent içinde yoğun bir
biçimde yetiştirilmesi insan sağlığını doğrudan etkilediği için kabul edilebilirmi? Küçük
toplulukları mutlu etmek için alel acele alınmış kararlarla kent ekosistemlerinin
düzenlenmesine yönelik kurallar koymak vahim bir hata değilmidir? Ekosistemlerde insan-
canlı ilişkilerinin düzenlenmesi bilimin ışığı ve gerçekleri çerçevesinde olmalıdır. Örneğin
insan hayvan ilişkileri. Uygar toplumlarda evcil hayvan ve yabani hayvan olmak üzere iki
çeşit hayvan gurubundan bahsedilir. Evcil hayvanlar sahipleri tarafından tedavisi, aşısı ve her
türlü bakımı yapılan hayvanlardır. Yabani hayvanlar da bir insan tarafından sahiplenilmemiş,
kontrol edilmeyen veya edilemeyen başı boş hayvanlardır.
Sahipsiz kontrol edilemeyen hayvanların insan sağlığı açısından çok büyük riskler
taşıdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Örneğin Konya’da kedilerde bulunan helmint (parazit)
türleri üzerine yapılan bir çalışmada; 100 kedinin dışkıları incelenmiş, araştırmada kullanılan
100 kedinin 92'sinin değişik parazit türleriyle enfekte oldukları saptanmış ve bu durumun
insan sağlığı açısından da riskler taşıdığı, kedilerin periyodik aralıklarla muayenelerinin
yapılarak tedavi edilmeleri, parazitlere karşı koruyucu tedbirlerin alınması gerektiği
bildirilmektedir (Palaz, 2015).
Afyonkarahisar ve Eskişehir illerindeki sokak köpeklerinde, Afyonkarahisar’da 150
köpeğin 69’unun, Eskişehir ilinde 137 köpeğin 46’sının çeşitli parazit türleriyle enfekte
olduğu tespit edilmiş olup; Afyonkarahisar ve Eskişehir’de sokak köpeklerinin insan sağlığını
tehlikeye sokabilecek parazitlerle enfekte olduğu ve bu tehlikeye karşı önlem alınması
gerektiği ifade edilmektedir (Kozan vd., 2007). Bazen de sokak hayvanları insanlara
saldırmak sureti ile fiziki olarak da zarar verebilmektedir. Örneğin Eskişehir’de sokak
köpeklerinin bir insana saldırdığı ve parçaladığı bilinmektedir.
Dirofilaria karnivor hayvanlarda özellikle köpeklerde ve insanlarda ciddi patolojik
bozukluklara hatta ölümlere neden olabilen bir parazittir. Son yıllarda, evlerinde köpek veya
kedi bakmanın artması nedeniyle insanlara Dirofilariasis hastalığının bulaşma riskinin
giderek artığı ve acilen kontrol programları uygulanması gerektiği bildirilmektedir (Eroğlu,
2017).
2
Günümüzde Çin’de ortaya çıkan Korona virüsü hayvanlar arasında yaygın olan ve
insanlara da bulaşabilen bir virüs grubudur. Bu virüs hayvanlardan geçerek çok sayıda insanın
hastalanmasına ve ölümlere neden olmaktadır. Bu felaket kent ekosistemlerinde insan-hayvan
ilişkilerinin bilim temelli ve doğru bir biçimde düzenlenmesi gerektiğinin önemini açıkça
ortaya koymaktadır.
Kontrolsüz ve sahipsiz olarak yaşayan veya düzenli bakımı yapılmayan hayvanların
bit, pire ve uyuz gibi çeşitli parazitler taşıdığı ve bunların temasta olduğu ortamlardaki çeşitli
eşya, insan ve diğer hayvanlara bulaştırma riskinin yüksek olduğu bilinmektedir. Yakın
zamana kadar fazla görülmeyen uyuz gibi bazı parazitlerin insanlarda görülmesinin
yaygınlaşması, hayvanlara yeterli bakımın yapılmaması ile ilişkili olabileceği
düşünülmektedir. Ayrıca evcil ve yabani hayvanların kıl, tüy ve yaymış oldukları koku gibi
çeşitli unsurlar bazı insanlarda şiddetli alerjik tepkiye neden olduğu da bilimsel olarak
kanıtlanmıştır. Kentsel alanda insan-canlı ilişkilerinde bir diğer önemli nokta ise insan
psikolojisidir. Bir insan bir hayvanı çok sevebilir, bir diğer insan sevmeyebilir. Bazen de bazı
insanlar bazı hayvan türlerine karşı çok şiddetli bir şekilde korku duyabilir.
Kent ekosistemlerinde insan-bitki-hayvan ilişkilerini insan sağlığı açısından araştıran
çok sayıda bilimsel çalışma bulunmakta, ancak bunlar kent insanına yeterince
ulaşmamaktadır. Tüm bu sorunların çözümü için, ilgili bakanlıklar ve belediyelerin, toplumun
her kesiminin aydınlatılması ve eğitilmesi konusunda yeterli çabayı gösterdikleri
söylenebilirmi? Bilimsel temelli olmayan, gerekli alt yapı oluşturulmadan birkaç oy fazla
almak için acele ile yapılmış düzenlemelerin toplumları felakete götüreceği açıktır.
Kent ekosistemlerinin ve ortak yaşam alanlarının düzenlenmesinde bilim ve insan
sağlığını ön planda tutan bir yaklaşım, toplumsal barışın sağlanması ve sağlıklı kentler
oluşturulması bakımından büyük önem taşımaktadır.
(Prof. Dr. Ersin YÜCEL, ESTÜ, Fen Fak.)
Kaynaklar
Eroğlu, F. (2017). İnsanlarda hastalık yapan dirofilaria türleri ve dirofilariasis. Sağlık
Akademisi Kastamonu, 2(3), 232-241.).
Kozan, E., Kırcalı Sevimli, F., & Birdane, F. M. (2007). Afyonkarahisar ve Eskişehir
illerindeki sokak köpeklerinde görülen gastrointestinal cestod ve nematod
enfeksiyonları. Türkiye Parazitol Derg, 31(3), 208-211.).
Palaz, 2015, Konya ilinde Kedilerde bulunan Helmintlerin görülme sıklığı. Biological
Diversity and Conservation, 8/3, 259-266.
Yücel, E., (1992). Eskişehir'de Yetiştirilen Ağaç ve Çalıların Kentsel Ekoloji Açısından
Değerlendirilmesi (1), A.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Dergisi, IV, 1: 93-118.